19 Ekim 2010 Salı

Düşük Nedenleri

Düşük Nedenleri
Tüm gebeliklerin %15-20’si gebeliğin olduğunun anlaşılmasından sonra düşükle sonuçlanır. Buna daha hamilelik testi pozitif çıkmadan, yani hamilelik daha anlaşılmadan düşükle sonuçlananlar da eklenirse bu oran tüm gebeliklerin % 30’un üzerindedir. Düşükler genellikle ciddi bir kanama ve karın alt bölgesinde kasılmalar vr kramplarla seyreder. Anne yaşı 20-25 arasındayken düşük riski % 14 iken, anne yaşı 40-44 arasına geldiğinde bu risk % 25’e yükselir. Düşüklerin % 80’inden fazlası ilk 12 haftada meydana gelir. Düşüklerin yaklaşık yarısı kromozomal ve genetik nedenlere bağlıdır. Diğer olası nedenler çok çeşitlidir.
Rahmin doğuştan gelen bozuk yapılanması bunlardan biridir. Sık görülen bu tip bir bozuklukta rahmin ortasından geçen ve rahmi iki küçük bölüme ayıran bir perde şeklinde septum adı verilen bir kas/bağ dokusu vardır. Bir başka neden rahimağzı yetmezliğidir. Bu durumda özellikle gebeliğin 12. haftasından sonra rahimağzı kendiliğinden ve ağrısız bir şekilde açılır ve gebelik düşükle sonuçlanır. Bunu önlemek için risk faktörü olan bayanlara serklaj adı verilen ve rahimağzını büzen bir dikiş konulabilir. Rahimin içinde bebeğin tutunacağı boşluğa doğru büyüyerek onu sınırlayan miyomlar ve rahim içinde geçirilmiş enfeksiyonlar veya ameliyatlar sonrasında oluşabilen yapışıklıklar da düşüklere neden olabilirler.
Bazı hormonal faktörler de düşüklere yol açabilir. Bunlar arasında progesteron hormonu yetmezliği, tiroid hormonunu salgılayan beze karşı vücudun kendi ürettiği antikorlar, ve insülin hormonu eksikliğine bağlı ve iyi kontrol edilemeyen diyabet sayılabilir.

İmmünolojik faktörler denilen ve vücudun kendi dokularına karşı harap edici antikor ürettiği durumlar da düşüklere yol açabilir. Bunlar dışında rahmin bazı enfeksiyonları, sigara, alkol, kafein ve yüksek doz radyasyon da düşüklerin nedenlerini oluşturabilir. Düşüklerin bir kısmında gebe bayan rahmin içindeki gebeliği tümüyle kendiliğinden dışarı atabilir. Bazı durumlarda ise rahmin içersinde gebelik sonladığı halde dışarı atamaz. Bir diğer durumda rahmin içindeki gebeliğin bir kısmı kendiliğinden dışarı atılırken bir diğer kısmı içerde kalır. Bu sözü edilen son iki durumda hastaya küretaj denilen yöntem uygulanarak içerde kalan miktar doku dışarı alınır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı Eklerseniz Sevinirim...